Kategoriler

Bel Kayması Nedir?

Vücudumuzun ana taşıyıcısı olan omurgamızı oluşturan her bir kemiğe omur adı verilir. Bu kemikler belli bir sıra ile üst üste dizilmişlerdir. Belimizde 5 adet omur bulunmaktadır. Önden bakıldığında düz bir sırada dizilen bu kemikler yandan yarım daire şeklinde sıralanmışlardır.

Çeşitli nedenlerle belimizdeki omurlarda stres kırığı olarak adlandırılan küçük çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklar sürekli hareket edip yüke maruz kaldıkları için vücudumuzun başka yerlerindeki kemikler gibi bir iyileşme süreci geçirmezler. Zamanla bu omurlarda yetmezlik oluşur ki buna spondilolizis denir. Spondilolizis de omurumuz normalden fazla hareketlidir. Yani omurgamızın stabilitesi bozulmuştur. Stabilitesi bozulan bu omurun diğer omur üzerinde yer değiştirmesi sonucu oluşan hastalığa “Bel Kayması” veya tibbi terminolojide “Spondilolistezis” denir. Bel kayması daha çok belimizin alt seviyelerinde, kuyruk sokumuna yakın kısımlarda olur.

Belimizin bu çatlakları genellikle bir şikayete sebep olmazlar. Bel kaymasında ise tespih taneleri gibi dizilmiş omurgamızın normal yapısı bozulmuş ve içinden geçen omurilik kanalını daraltarak baskıya sebep olmuştur. Bu şekilde omuriliğimiz ve buradan çıkan sinirler sıkışır. Kişide belde ağrı, bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük gelişir. Yürümekle bacaklarımızda ağrı artar dinlenmekle ağrı hafifler. Topallama şeklinde yürüme aslında “lomber dar kanal”ın yani belimizdeki omurilik kanalının dar olduğunun göstergesidir.

Bel kayması kişinin aldığı darbe sonucu veya doğuştan olabileceği gibi daha sıklıkta yaşlanmaya bağlı omurganın yıpranması, stabilitesinin bozulması sonucu meydana gelmektedir. Kişinin kemik erimesinin olması, kilo, zayıf bel kasları bel kaymasını kolaylaştıran faktörlerdendir.

Belinde kayma tespit edilen hastada kayan bu omurun hareketli olup olmadığı ve sinir sıkışmasına neden olup olmadığı ve kaymanın derecesi tespit edilir. Hareketsiz, ileri olmayan ve ciddi sinir sıkışmasına neden olmayan bel kayması oturmuş olarak kabul edilir ve herhangi bir cerrahi müdahalede bulunulmaz. Bu hastalarda proloterapi tedavisi ile sağlamlaştırılan omurganın bağları sayesinde stabilite sağlanmakta ve ağrı kontrolü ve iyileşme sağlanmaktadır.

Resim
İzmir
randevu@agriterapi.com
www.agriterapi.com ©
X